10 KASIM ATATÜRK´Ü ANMA PROGRAMI

10 KASIM ATATÜRK´Ü ANMA PROGRAMI

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Büyük Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 77. yılında saygı ve rahmetle anıyoruz.

10.11.2015 885

Değerli Öğretmen Arkadaşlarım, Sevgili Öğrenciler;

Ölüm yok olmak değildir. Ölüm uyanmaktır. Ölüm yer değiştirmektir. Ölüm, gerçek hayata geçiştir. Ölüm ruha değil, tenedir, bedenedir. 
Her canlı doğar, yaşar, ölür. İlim cansız aleminin de yavaş yavaş sona doğru gittiğini bildirmektedir. Böyle olunca canlı cansız her şeyin bir sonu var demektir. Ama bu son, yok oluş demek değildir. 
Günümüzde de herkes tarafından yapılan kabir ziyareti, kabir masrafları, ölünün yıkanıp, kefenlenip, törenle kaldırılması, ardından yapılan hayırlar, aslında herkesin ölüm ötesini kabul ettiğinin ifadesidir.
Şöyle geriye dönüp baktığımızda görüyoruz ki zengin-fakir, genç-yaşlı, iyi-kötü, zalim-mazlum nice insanlar bu dünyadan gelip geçtiler. Birçoğunun yerinden yurdundan eser bile kalmadı. Her geçen gün bir sevdiğimiz bizi bırakıp gidiyor. Biz de bir gün sevdiklerimizi bırakıp gitmek için, her an gelmesi muhtemel ecelimizi bekliyoruz. Her geçen gün yıpranan bedene, ağaran saça dur demek mümkün değildir. İstesek de istemesek de doğumla geldiğimiz bu dünyadan ölümle ayrılıp gideceğiz. Divan şairi Baki’nin dediği gibi “Baki kalan kubbede hoş bir sadadır.” Ölümünden sonra hatırlananlar, arkalarında unutulmaz eserler bırakanlardır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Büyük Atatürk’ün, aramızdan ayrılışının 77. yılındayız.10 Kasımlar, artık O’nun aramızdan ayrılışını anma ve matem günü olmaktan çıkarak, bize bıraktığı eserlerin zenginleştirilmesine ve yeni nesillere daha iyi anlatılmasına vesile olmaktadır. 10 Kasım’ların Atatürk’ün 57 yıllık hayatını, mücadelesini, milletimize kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlama bakımından önemi büyüktür. Gazi Mustafa Kemal´in “En büyük eserim” dediği ve gelecek nesillere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti´ni, ecdadımızdan aldığımız güç ve ilhamla daha ileriye taşımak, daha güçlü, daha müreffeh bir ülke haline getirmek için mücadele etmek temel hedefimiz olmalıdır.
Mustafa Kemal Paşa, meclisin ilk toplantısından, Cumhuriyetin ilan edildiği zamana kadar, Türk toplumunda, millet olma bilincini ve milli dayanışma düşüncesini uyandırmaya çalışmıştır. Milli Mücadele’nin bittiği günlerde de, “Milli benliğine sahip çıkmayan milletler, başkasının avı olur.” diyerek bu düşüncesini geliştirmiştir. “Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak” hedefi ise çağın akışına yön verme düşüncesinin bir göstergesidir.
Yalnız 10 Kasım’da değil, düşünce ufkumuzda, Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler tekrar tekrar konuşulmalıdır. 
Bu düşüncelerle Büyük Atatürk’ü ebediyete intikalinin 77. yıldönümünde bir kez daha minnet ve şükranla anıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. 


ÖMER PERÇİN
OKUL MÜDÜRÜ